Tekrar merhabalar… Hatırlarsanız analizlerimizi özellikle Bitcoin tarafında dolar (USD) üzerinden yapıyorduk. Ancak son dönemde dolar/TL kurundaki hareketlilik Bitcoin için TL bazlı bir analiz yapma gerekliliğini doğurdu. Zira aynı dönem içerisinde hem dolar bazlı hem de TL bazlı yüzdesel değişimler incelendiğinde bazı farklılıklar göze çarpıyor. Bu durum dolar/TL kurunun hareketli olduğu dönemlerde ise daha belirgin oluyor…
Şimdi geçelim BitcoinTRY analizine… Grafiğe dikkat! İlk dikkat çeken nokta Bitcoin’in TL bazında orta ve uzun vadeli bir yükseliş trendi üzerinde hareket etmesi. Aslında bu durum daha önceki seviyelerden maliyetlenenler için geçerli biraz da. Zira orta ve uzun vadeli olarak gösterdiğimiz bu trendin trend destek noktası bugünkü fiyatlar itibariyle 23 bin 600’lü seviyeler civarında bulunuyor. Yani bu seviyenin altına gelmedikçe BitcoinTRY’de de yükselişin devamı beklenebilir. Yine de bu aklımızın bir yerinde kalsın.
Şubat sonrası hareket dikkat çekici
Biz biraz da Şubat 2019’dan bugüne kadar yaşanan hareket üzerinde duralım. Özellikle 8 Şubat’tan itibaren başlatılmaya çalışılan kısa vadeli ve biraz daha agresif bir yükseliş hareketi bahsettiğimiz. 2 Nisan’a kadar kararsız olan bu seyir bu tarihte yaşanan sert yukarı yönlü hareket ile yönünü kısa vadeli olarak yukarı çevirdi.
Kanalın dışına çıktı
Bu tarihten itibaren de grafik üzerinde mavi trend çizgisiyle gösterdiğimiz yükseliş kanalı oluşturdu kendine. Ve bu kanalı dışına hiç çıkmadı. Ta ki 3 Haziran’da yaşanan sert düşüşe kadar.
Grafiğe şimdi biraz daha geniş bakalım… Dikkat ederseniz 2 Eylül 2018 tarihinde başlayan ve 14 Mayıs 2019’da tamamlanan bir çanak formasyonu çok net bir şekilde görülüyor.
Peki çanak formasyonu nedir? Kısaca değinelim: Çanak formasyonu bir kap şeklini andırır. Fiyatlar önce düşer. Sonra bir taban arayışı olur. Bu tamamlandıktan sonra fiyatlar tekrar ilk düştüğü noktaya kadar kademeli olarak yükselir. Düşüşe başlanan noktaya gelindiğinde ise formasyon tamamlanmış olur. Ama bu noktadan sonra fiyatlarda yön gerçek anlamda ortaya çıkar. Eğer ilk düşüşe başlanan nokta hacimli bir şekilde kırılırsa gerçekleşmesi beklenen yükseliş çanağın derinliği kadardır. Aksi durumda yani direnç seviyesinin kırılamaması durumunda ise sert bir satış dalgası beklenebilir.
Direnç kırılırsa hedef 80 binler…
Bu kısa bilgiden sonra; BitcoinTRY’de de 50 bin 442 TL seviyesi çanak formasyonunun tamamlandığı direnç noktası konumunda idi. 26 Nisan tarihindeki sert yükseliş BitcoinTRY’nin bu direnç noktasının üzerine çıkmasını sağladı. Ancak bu nokta üzerinde yeteri kadar kalınmadı. Ve teknik anlamda yaşanan güç kaybıyla beraber hem bu kritik seviyenin (50 bin 442) altına inildi hem de 26 Mart tarihinden bu yana yaşanan yükseliş kanalının dışına çıkıldı.
Eğer 50 bin 442 seviyesinin üzerinde kalınmış olsaydı savımız şu olacaktı: BitcoinTRY’de de çok net bir çanak formasyonu var. Ve bu formasyon tamamlandı. Formasyonun direnç noktası 50 bin 442 seviyesi ise geçildi. Bu ana direnç noktası destek seviyesi haline gelirse formasyon hedefi olan 80 binlere doğru bir ivmelenme başlayabilir.
Sonuç olarak; BitcoinTRY’de tamamlana çanak formasyonunun ardından kritik seviye 50 bin 442 noktasının üzerinde kalınamaması formasyonun hedef noktası olan 80 binleri şimdilik ertelemiş görünüyor. Ancak aynı sav hala geçerli 50 bin 442 seviyesi hacimli kırılıp bu nokta destek noktası haline gelirse 80 binler yeniden hedeflenebilir. Aksi durumda ise 42 bin 587 önemli destek noktası olmak üzere 38 bin 404 seviyesine kadar gerileme riski göz ardı edilmemeli.
Hayata dair küçük bir not; Okuyucularımdan biri bir hikaye paylaşmıştı zamanında benimle. Hikâye 1930’lu yıllarda geçiyor. Malum dünya tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birinin belki de en büyüğünün yaşandığı tarihler… Hikaye Matsushitaadlı şirketleri olan birisine ait. Büyük ekonomik kriz patlak verdiği zaman Matsushita’nın yöneticileri birçok yöneticini yatığı gibi çalışanlarıyla yollarını ayırmayı teklif ediyor. Matsushita ise işçi çıkarmak yerine üretimi yarı yarıya azaltmış. Geri kalan zaman diliminde de işçileri ürettikleri malları satmaya yönlendirmiş. Bu yöntemle birlikte Matsushita bırakın fabrika kapatmayı yine 1930’lu yıllarda da farika açmayı sürdürmüş… Tanıyorsunuz değil mi bu tersine hareketi: Piyasada düşerken al çıkarken sat. Kimi zaman akıllı bir strateji oluyor bu. Ama döneceği yeri bildiğiniz zaman. Yoksa sebepsiz alınan bir riskten öteye gitmiyor bu hareket… Dikkat…
Bol kazançlar
Soru ve görüşleriniz için twitter adresim: @MCobanAnaliz