Bitcoin hakkında birçok değişik fantastik soru geliyor. Bu soruların çoğu teknik olarak ya da sosyolojik olarak Bitcoin’in hala geniş kitlelerce anlaşılmamış olmasından kaynaklanıyor.
İşte fantastik sorulardan bir tanesi daha:
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nasıl olsa istediği gibi sınırsız dolar basabiliyor. Ya ABD bütün Bitcoinleri satın alırsa ne olur? Yani ABD tüm Bitcoinleri satın alıp Bitcoini bitirebilir mi?
Bitcoin üretimi program gereği 21 milyon adet ile sınırlı. Yazıyı kaleme aldığım şu ana kadar üretilmiş 18 milyon 330 bin 818 Bitcoin var. Bunların toplam değeri ise 179 milyar 522 milyon dolar.
Bu para ABD için çerez parası. 2020 Krizini atlatmak için sadece son 25 ayda ABD merkez bankası FED piyasadan yaklaşık 2 trilyon 800 milyar dolarlık bono vb satın alarak para bastı. Bu miktar Bitcoinin bugünkü piyasa değerinin 15 katından fazla.
Öyleyse ABD kolaylıkla Bitcoinin tamamını satın alabilir. Peki bu durumda Bitcoin biter mi?
Öncelikle ABD böyle bir operasyona kalkışırsa Bitcoin fiyatları da fırlar. Çok dar bir piyasa olan Bitcoine birden bu kadar çok para girerse fiyatlar katlanarak hızla artar.
Elbette bu ABD’yi durdurmaz. Hızlı alımlarla diyelim Bitcoin fiyatı on kat arttı. En büyük kripto paranın piyasa değeri 1 trilyon 790 milyar dolara çıkar. Sorun değil. Hala FED’in 2020 Krizi kurtarma operasyonundan çok daha küçük bir miktardan bahsediyoruz. Eyvah! O zaman FED Bitcoini kolaylıkla bitirebilir mi?
Diyelim ki ABD bu parayı bastı. Çok zor ama hadi farzedelim ki bütün Bitcoin sahipleri de ikna oldu ve ortalama 10 katı fiyatla tüm Bitcoinlerini ABD’ye sattı. Ne olur? Bir kere öncelikle elinde Bitcoin tutmuş olanlara büyük bir servet transferi gerçekleştirilmiş olur.
Peki Bitcoin sahipleri dolarları alıp bu oyunu bitirir mi? Bitcoin açık kaynak kodlu bir yazılım. Mevcut fiyatın on katı fiyatla Bitcoinlerini satanlar çok kolay bir şekilde yeniden Bitcoin yazılımını farklı bir zincirde çalıştırabilir. Eski zincirin belirli bir tarihteki kopyasını çalıştırabilecekleri gibi yepyeni bir Bitcoin zinciri de başlatabilirler. Amerika bu durumda Bitcoini bitirmiş değil sadece Bitcoin sahiplerine bolca dolar transfer etmiş olur.
Sonuçta önemli olan kişiler arası üçüncü bir onay mekanizmasına ihtiyaç duymayan parasal işlemlerin yapılmasını sağlayan teknolojinin bir kez ortaya çıkmış olması. Bilgi ekonomisi yavaş yavaş fakat emin adımlarla para ekonomisinin yerini alıyor. Para ekonomisinde her şey kitleler üzerinden yürütülür. Kitleler çok karmaşık fikirleri olmayan daha çok çocuksu duygularla yönlendirebilecek büyük insan kalabalıklarıdır. Onları merkez bankaları siyasi partiler ve hatta iyi organize edilmiş reklam kampanyalarıyla çok kolay manipüle edersiniz.
Oysa bilgi ekonomisinde her şey özel topluluklar yani bir bakıma camialar ile yürütülüyor. Örneğin Bitcoin camiası bu karmaşık teknolojileri algılayabilen bunlar üzerinde fikir yürütebilen kendisine dayatılmaya çalışılan kişisel merkezli ya da sahte (Bch Bsv vb) çözümleri kabul etmeyen bireylerden oluşuyor.
Eski para ekonomisinde sadece tek yönlü kitle iletişim araçları vardı. Mesaj sadece merkezden kitlelere doğru iletiliyordu. Kitleleri sürekli şekillendirmek ve yönlendirmek çok kolaydı. Oysa günümüzde sosyal medya iletişim araçları var. Mesaj sadece merkezden çevreye doğru gitmiyor. Mesaj toplumun her noktasından her noktasına yayılabiliyor. Çevreden merkeze doğru da çok kuvvetli iletişim etkisi yaşanabiliyor. Yani artık bambaşka bir dünya içindeyiz. Bu dünyanın merkezinde artık kitleler değil daha bilinçli daha organize özel topluluklar ya da camialar var.
İşte Bitcoin camiası elinde BitcoinBlockchain teknolojisi olduğu sürece bir yolunu bulup yine dijital ortamda bağımsız tarafsız para sistemini çalıştıracaktır. Para ekonomisi para gücüne dayalı olarak çalışır. Ama yeni dünyada önemli olan para gücü değil bu insanların ortak iradesidir. Çünkü artık teknoloji camiaların ortak iradesini merkeze yansıtmasına olanak tanımaktadır. Yani: Cin şişeden çıkmıştır…