Altın fiyatı 2020 yazında ons başına 1.750 euro ile en yüksek seviyeye ulaşmıştı. Telefonlarda, duman detektörlerinde ve dekorasyonda en yaygın olarak kullanılan ürünlerden biri olan değerli metal en çok da süs malzemesi olarak kullanılıyor. Altın hakkında yapılan bir belgeselde ortaya konanları Kriptoarena.com olarak inceliyoruz.
Belgesel, insanların altını tanrısal kavramlarla özdeşleştirdiğini ortaya koyuyor
Hayatımızın pek çok alanından kullanılan altın hakkında yapılan bir belgesele göre değerli metalin en yaygın kullanıldığı alan süs malzemesi yapımında kullanımı oluyor. THE WONDERFUL World of Gold adlı belgesel, Britanyalıların, özellikle de mücevher söz konusu olduğunda, bu eşyalara doyamamalarının sayısız nedenini ortaya koyuyor. Özellikle altından yapılan kol saatleri son zamanlarda fiyat açısından büyük bir artış gösteriyor. Belgesele göre şimdiye kadarki rekor 23 milyon euro civarında şaşırtıcı bir miktar olarak kayda geçiyor.
THE WONDERFUL World of Gold adlı belgeselde, altın büyük bir zevk sembolü olarak tanımlanıyor. Bununla birlikte, değerli metalin başka güçlü ve sembolik anlamları da bulunuyor. Lüks İç Mimar Laurence Llewelyn-Bowen konuya ilişkin olarak şunları ifade ediyor:
Altın, aşağı yukarı her dinde Tanrı’ya eşittir. Altın hakkında düşündüğümüzde, bir hale, ya da başka bir parça, bir haç, bir Davut yıldızı ya da bir hilaldir. İnsanlığımızın içgüdü, kutsal bir şeyi belirtmek için altını kullanmaktır.
Altın, insanları baştan çıkarıyor
Tanrısal olana en yakın malzeme olarak görülen kıymetli metalin, insanlar tarafından bu kadar ilgi görmesi pek de şaşırtıcı görünmüyor. Tarih boyunca altın hem dini hem de dini olmayan mimaride, hatta yemekleri süslemek için kullanılmış olsa da tarih boyunca en popüler kullanımı mücevher oluyor. Şu anda, küresel mücevher pazarı 200 milyar sterlinin üzerinde bir değere sahip. Bunlara ek olarak Londra’da bulunan Hatton Garden, başkentte en iyi altını sergileyen 300 işletmeye ev sahipliği yapan dünyanın en prestijli mücevher bölgelerinden biri olarak biliniyor.
Belgesel, altının “bizi yüzyıllardır başka hiçbir şeye benzemeyen şekilde baştan çıkardığını” ortaya koyuyor. Lüksün ve seçkinliğin bir işareti olarak görülmesine rağmen, değerli metali elde etmek, potansiyel olarak herkesin bulabileceği bir şey olduğu için oldukça “demokratik” hale geliyor. Sanat ve Antika satıcısı Jeff Salmon, insanların altından takıları neden bu kadar çok sevdiğini açıklarken değerli metalin binlerce yıldır varlığını sürdürdüğünü çünkü hepimizin onun özünde değerli olduğunu bildiğimizin altını çiziyor. Öte yandan altın arayıcısı olan Vincent Thurkettle, 43 yılını değerli metali aramakla geçirdi. Yoksulluktan zenginliğe geçiş hikayesini anlatırken şu ifadeleri kullanıyor:
Nereden başlayacağınız konusunda bir seçeneğiniz yok ama nereye varacağınız tamamen size kalmış. Altına takıntılı değilim ama ona aşığım.
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da, Facebook’ta ve Instagram’da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!
