Merkez Bankaları hatasız iş yapan kurumlar değil. Dokunulmaz eleştirilemez hiç değil. Bazı krizlerin tohumlarını atan bazı krizlerde yanlış çözümler üreten ama ne yaparsa yapsın ilk anda eleştirilen kurumlar. Bağımsızlık konusu ise tekrar tartışılıyor. Biz de Amerikan Merkez Bankası Fed’in tarihine kısa bir bakışla geçmiş dönemin bağımsızlık tartışmalarını hatırlayalım dedik.
Şu görseller sürekli önünüzde olsun.
1948’den bugüne Fed başkanları
ABD Enflasyon
Fed faiz oranı (mavi çizgi) ABD ekonomisinde durgunluk dönemleri (dikey gri çizgi)
Franklin Delano Roosevelt 19331945 arasında ABD başkanıydı.
19411945 Dünya Savaşı dönemi.
1941 yılında ABD’de Hazine Fed’e faizleri düşük tut dedi. Savaş dönemiydi savaşın maliyetine bakınca düşük faizle borçlanma ihtiyacı vardı.
Dönemin Fed Başkanı Marriner Stoddard Eccles
Eccles faizi düşürmeyelim hükümet vergileri artırsın dedi ama konu çok uzamadan Fed faizi indirdi
Harry S. Truman 19451953
2. Dünya Savaşından 2 yıl sonra 1947 yılında ABD’de enflasyon %17 seviyesine yükseldi.
1948’de ekonomide durgunluk başladı. FED tekrar hedefteydi ABD siyaseti Fed’in halkı yüksek faizden koruma görevi olduğunu dile getirdi Fed başkanı ise görevimiz halkın elindeki paranın pul olmasını engellemek dedi.
1948’de Eccles yeniden atanmadı.
Görevi Thomas McCabe aldı 1951 yılına kadar görevde kaldı.
1950 Kore Savaşı ile ABD’de enflasyon %21’e yükseldi. Başkan Truman ile FED karşı karşıya geldi.
4 Mart 1951: Merkez Bankası’nın bağımsızlık döneminin başlangıcı
4 Mart 1951’de ABD Hazinesi ile Fed bir bağımsızlık protokolü imzaladı. ABD yönetimi FED’e müdahale etmemeyi kabul etti. Faiz kararı Fed’e bırakıldı.
Fed’in faiz artırma kararlarıyla 1 yıl içinde enflasyon tek haneye indi.
1951 yılında başkan koltuğunda William McChesney Martin Jr. oturdu 19 yıl görevde kaldı. Martin görev süresi boyunca fiyat istikrarını ve makro ekonomik istikrarı gözetti. Truman’la anlaşamadı. Truman Martin’e hain dedi.
22 Kasım 1963 Lyndon Johnson ABD Başkanı oldu.
Johnson vergi kesintisi tasarısını Kongre’den geçirdi Vietnam’daki gerginliği savaşa dönüştürdü.
Truman döneminden 15 yıl sonra Beyaz Saray FED arasındaki kavga tekrar nüksetti. Fed’in başındaki isim William Martin.
Fed başkanına göre devlet gelirinden çok daha fazla para harcıyordu. Vergi kesintisi nedeniyle devletin vergi gelirleri düşmüştü. Vietnam Savaşı ve sosyal güvenlik sistemini Amerikan ekonomisi için risk barındırıyordu. Ekonomide yangın yakındı. Fed faizi yükseltmemiz gerekecek diyordu ama Johnson aynı fikirde değildi.
Bardağı taşıran son damla Fed Başkanı William Martin’in 1965 yazında “Ekonomik göstergelerin en parlak dönemleri aslında bir ülke ekonomisinde rehavet ve dikkatsizliğin en tehlikeli sonuçlar doğurabileceği dönemlerdir” diyip 1929 buhranına vurgu yaptı.
Herkes farkındaydı mesaj Başkan Johnson’a verilmek isteniyordu. Başkan Johnson Fed başkanını görevden almanın yasal bir yolunu aradı. Bulamadı.
Dayak Yiyen Fed Başkanı
Fed başkanı kafasına koymuştu faizi yükseltecekti.
Martin’in faiz oranını yükseltmesini engelleyemeyeceğini gören Johnson kararı geciktirmek için değişik bahaneler kullanmaya başladı. Fed’in faiz artırımını ertelemek için Başkan Johnson hamleler yapsa da faiz 50 bp artırıldı.
6 Aralık 1965 Başkan Johnson Fed başkanına Beni sırtımdan hançerledin. Sen ve Merkez Bankası kendinizi ABD Başkanı’ndan daha mı üstte görüyorsunuz? Benim isteklerimi ve politikalarımı nasıl göz ardı edersiniz! Bu çok alçakça!’’ diyerek sözlü tacizden fiziki müdaheleye geçti.
Fed başkanı geri adım atmadı.
Nixon dönemi
1968’de ABD Başkanı olan Richard Nixon politik baskıya boyun eğmeyen ve 20 yıldır FED başkanı olan Martin’i oyunun dışına itti.
1970 yılında FED Başkanlığı’na Arthur Burns atandı. Nixon ile uyumlu çalıştı. Ve ülkede enflasyon hızla yükselmeye başladı. Çok sonradan Nixon’ın Fed başkanına 1972 seçimini kazandıracak ama uzun vadede ülkeye ekonomik maliyeti çok yüksek olacak kararlar aldırdığını ortaya çıktı.
Kervan Yolda Düzülür
ABD başkanları her dört yılda bir bu üyelerden dilediklerini başkan olarak Senato onayı olmaksızın atayabiliyordu. 1977 yılında Fed başkanının ancak Senato’nun da onayı ile göreve başlayabilmesi dönemi başladı.
1979 Ağustos: Görev Paul Volcker’da
Başkan Ronald Reagan
ABD’de enflasyon %13 seviyesinde. Volcker enflasyonu frenlemenin için faizi artırmak isterken Başkanı Reagan Volcker’ı faizleri yükseltmemesi için ikna etmeye çalıştı.
Volker ekonomide hararetin düşürülmesi için şok tedavisini tercih etti ve tam bir şok Fed faizi 20 puan artırdı ve 21.5 seviyesine yükseltti. Borçlanma maliyeti katlanılır olmaktan çok uzaktı. Tüketim azaldı yatırımlar azaldı. Aralık 1980’de ABD ekonomisi durgunluğa girdi. .
Ama önce halk düşmanı ilan edilen Volker 1983’e gelindiğinde enflasyon %13’den yüzde 3’e inince halk kahramanı oldu.
28 yıllık barış dönemi
Reagan’dan sonraki Bush Clinton W. Bush ve Obama yönetimleri FED’in bağımsızlığına saygı uydular 2008 kriz dönemi dahil Fed’in işine karışmadılar.
20 Ocak 1989 – 20 Ocak 1993 ( Baba Bush)
Bill Clinton 20 Ocak 1993 – 20 Ocak 2001
George Bush 20 Ocak 2001 – 20 Ocak 2009
Barack Obama 20 Ocak 2009 – 20 Ocak 2017
Ve barış döneminin Fed başkanı Maestro Alan Greenspan (kimilerine göre 2008 krizinin tohumlarını atan başkan)
Trump’la eskiye dönüş
Trump Fed’in faiz oranlarını düşürmesi için baskıyı sürekli artırıyor. ABD ekonomisini uçurmak isteyen Trump Fed’in bu hedefe ters hareket ettiğini düşünüyor ve ‘’ne yaptığını bilen bir Merkez Bankamız yok’’ diyor. Trump’ın Fed’e demediği kalmadı Fed’in ne hainliği kaldı ne ahmaklığı.
2015’in sonundan itibaren 9 kez faiz artıran Fed krizden 11 yıl sonra faiz indirdi. Ama bu indirim Trump’ı “kesmedi” çünkü Fed geleceğe dair net mesajlar vermedi.
Bakalım bu savaşın kazananı kim olacak mı? Ya da kazanan olacak mı?
Erdoğan TURAN @erdogan_turann