Bitcoin “devletsiz” bir paradır
Para bir sosyal sözleşmedir. İnsan bir şeye para olarak değer atfettiği sürece ona başkalarının da talep göstermeye devam edeceğine inandığı sürece o şey paradır. Kısacası bir şeyi para yapan insandır devletler değil. Tarih boyunca deniz kabuklarını ve boncukları da para yapmadı mı insan? Altının para olarak kullanıldığı dönemin önemli bir kısmında arkasında devlet yoktu. Deniz kabuğu da boncuk da altın da devletsiz paraydı.
Bitcoin “programlanabilir” bir paradır
İşlemlerin 10 dakikada bir değil de 10 saniyede bir gerçekleşmesini mi istiyorsunuz yazılımda az biraz değişiklik yapmanıza bakar; sonrasında ortaya yeni bir kripto para daha çıkar. 10 dakikada bir gerçekleşebilen işlem sayısını artırmayı mı arzuluyorsunuz kaynak kodu biraz elden geçirmenize bakar. Arzı sınırlı (deflasyonist) ya da arzı sınırsız (enflasyonist) paralar mı çıkarmak istiyorsunuz yazılıma birkaç satır ekleyip birkaç satır silmenize bakar. Yeter ki potansiyeline inananı olsun. Arkasından gelenleri olsun. Artık izinsiz inovasyon dönemindeyiz.
Bitcoin “seçilebilir” bir paradır
Doğduğumuz yer hangi dili konuştuğumuzu çoğu zaman hangi dine mensup olduğumuzu hangi etnik kimliğe sahip olduğumuzu belirlediği kadar hangi itibari parayı kullanacağımızı da tayin ediyor. Etmiyor mu? 1300 kilometre doğuda ya da 1400 kilometre batıda doğsaydık bugün hayatımızda normal kabul ettiğimiz pek çok şey o coğrafyaların normali olmayacaktı. Para konusuna odaklanalım. 3 Ocak 2009’a kadar yani ilk Bitcoin işleminin gerçekleştiği güne kadar insanın para konusunda pek seçeneği yoktu. Ya yaşadığı ulus devletin itibari parasını ya da emperyalist güçlerin Dolar ve Pound gibi rezerv paralarını kullanmak zorundaydı. Yerli para ait olduğu ulus devletin bayrağı gibiydi. Yaşanılan ülkenin diğer ülkelerle olan jeopolitik ilişkileri insanın parasal etkileşimlerinin de sınırlarını çiziyordu. Ama artık mimari değişiyor. Monopolistik ve dayatılmış itibari para olgusu 3 Ocak 2009 ile birlikte sarsıldı. Yeni bir dünyaya yelken açtık ve bu yeni dünyada para artık seçilebilen bir şey olacak. Bitcoin Blokzinciri insana istediği parayı seçme özgürlüğünü de sunmaktadır.
Bitcoin alternatif bir finansal varlık seçimi değil “yaşam biçimi” tercihidir
Kripto para topluluğuna katılanlar finansal varlık tercihinden çok daha büyük bir seçim yapıyorlar. Farklı bir yaşam biçimi hayat görüşü benimsiyorlar. Çoğunlukçuluğa “hayır” çoğulculuğa “evet” kuvvetler birliğine “hayır” kuvvetler ayrılığına “evet” monopolistik finansal mimarinin tahakkümüne “hayır” mutabakata dayalı bir toplumsal yapıya “evet” varsılların korunduğu yoksulların ezildiği dünya düzenine “hayır” herkesin kurallara (algoritmaya) uyduğu bir dünya haline ve mutlak güven ortamına “evet” diyorlar. Sadece alternatif bir para alternatif bir finansal varlık seçimini değil bunların çok ötesinde olan bir dünya görüşünü konuşuyoruz. Dünyanın en büyük ekonomisi dünyanın en büyük topluluğu dünyanın ilk ulus ötesi ekonomisi olan internetin “devletsiz” bir paraya ihtiyacı vardı. Kripto paralar bu boşluğu dolduruyor.
Bitcoin “demokratik” bir paradır
Bitcoin Blokzinciri X açık anahtarındaki değer sahipliğini Y açık anahtarına transfer eder. Bir değerin sahiplik transferidir tek bildiği. X ve Y noktalarında varsıl da olabilir yoksul da. X ve Y noktalarında akıllı buzdolabı da olabilir insan da. Taşınan değer Bitcoin de olabilir sanat eseri de. Taşınan şeyin değeri çok yüksek de olabilir düşük de (mikro ödemeler). X ve Y noktaları Küba’da da olabilir ABD’de de. Tek yaptığı bir değerin sahipliğinin transferidir X noktasından Y noktasına. Basit bir platformdan ibarettir Bitcoin Blokzinciri. Bitcoin demokratik bir paradır.