Initial Coin Offering yani kısaca “ICO” kavramı Blok Zincir
teknolojisinin ve Bitcoin’in ortaya çıkmasıyla bu iki kavramla beraber
hayatımıza girdi. Bitcoin’in ulaştığı popülarite ve Blok Zincir teknolojisinin
sağladığı avantaj ve kolaylıkların etkisiyle kısa bir süre içinde dünya
çapında birçok Kripto Para türünün geliştirilerek ilk defa kamuya sunulmasıyla
ICO sık sık gündeme gelmeye başlandı. ICO olarak adlandırılan Kripto Para
geliştirme ve ilk defa katılımcılara sunma sürecinde ilgili para henüz proje
aşamasındayken geliştirmeye başlandıktan sonra geliştirme devam ederken veya
geliştirme tamamlandığında yani farklı evrelerde arza konu edilmektedir. Bu
sayede bizzat geliştirmeye konu Kripto Paranın yahut bunların karşılığında
toplanan fonların kullanılmasıyla geliştirilecek ürün veya servisin henüz
geliştirme devam ederken erken evrede veya geliştirme tamamlandıktan sonra
geniş kitleler tarafından satın alınmasıyla kolay ve kredi piyasasına göre
daha ucuz bir şekilde hayata geçirilmesi mümkün olmaktadır. Böylece sürecin
sonunda ister doğrudan bir Kripto Paranın kendisinin edinilmesi isterse
üretilen TOKEN’ın karşılığında belirli sayıda ürün veya hizmetin edinilmesi söz
konusu olsun bir dijital paranın ilk
defa ilgililerine arz edilmesi şeklinde bir işlem yapılmış olmaktadır. Tüm bu
nedenlerle ICO dünya çapında yoğun bir katılım ve ilgiyle karşılanmaktadır.
Öte yandan ICO Kripto Para Token ve Coin ve Kitlesel Fonlama gibi kavram
ürün ve uygulamaların tamamına yakının pek çok kanun koyucu için oldukça yeni
ve son derece az bilinen konular olup haklarında yeterli hukuki düzenlemeler
mevcut değildir. ICO’da kullanılan Blok Zincir teknolojisinin merkeziyetsiz
yapısı da konu hakkında yasal düzenleme yapılmasını tartışmalı ve güç bir hale sokmaktadır.
Bu nedenlerle hem mevcut ve müstakbel ICO’ları yapanların hem de bunlara
katılanların hukuki durumu konumu ICO’ların tabi olduğu yasal esaslar
Kripto Paranın türlerine göre nitelikleri sahiplerine sağladıkları haklara
göre tabi tutulmaları gereken yasal düzenlemeler gibi başlıklar finansal
teknolojilerin ve hukukun önemli bir kesişme ve tartışma konusudur. ICO’da
kullanılan TOKEN ve Coin’lerin hukuki niteliği katılımcılara vaad ettiği hak
ve yetkileri izah ve işaret eden dökümanların hukuki niteliği ve bunların tabi
olduğu olacağı yasal düzenlemeler ICO’ya katılanların hukuki durumu ve
korunması bu noktada en çok hassasiyet gösterilen konuların başında
gelmektedir. Bu makalede bu sebeplerle ICO kavramı kriptodijital para
kavramları İlk Dijital Para Arzına çeşitli evrelerinde katılım sağlayan
kişilerin hukuki durumu ve tabi oldukları yahut olmalarının uygun olacağı
düşünülen yasal koruma esasları irdelenmiştir.
Blok Zincir teknolojisinin ortaya çıkması ile beraber ilk
örneği Bitcoin olan Kripto Para kavramı da teknoloji ve finans gündeminde
kendisine önemli bir yer edindi. Bitcoin’in ulaştığı popülarite ve Blok Zincir
teknolojisinin sağladığı avantaj ve kolaylıkların da etkisiyle kısa bir süre
içinde Bitcoin’i dünya çapında birçok farklı Kripto Para projesi takip etti .
Bitcoin’den sonra ortaya çıkan ve alt coin yahut alt koin olarak adlandırılan
bu Kripto Paraların Bitcoin’den sonra en çok bilinen örnekleri olarak Etherium
Bitcoin Cash LiteCoin Riplle gösterilebilir. Böylece aynı zamanda bir
Kitlesel Fonlama aracına da dönüşerek 2018’de 650 farklı ICO ile 17 Milyar
Dolarlık rekor bir seviyeye ulaşan Kripto Para hacmi bir çok ülkede ilgili
çevreler tarafından yoğun bir şekilde tartışılmaya ve kanun koyucuların artan
ilgisine konu olmaya başladı . Bu ilgiyi besleyen temel sebep ise ICO (Initial
Coin Offering) adı verilen İlk Dijital Para Arzı olarak ifade edebileceğiniz
mevcut yasal düzenlemelerin tanımlamadığı dijital para geliştirme ve arz
süreçlerindeki ilişkilerin ortaya çıkardığı ve çıkaracağı ön görülen potansiyel
ekonomik ve hukuki tartışmalar ve bunların etkileridir . Bu çalışmada yeri
geldikçe ICO’nun ekonomik etkilerine ve konuyla ilgili ekonomik
değerlendirmelere de sınırlı şekilde değinilmekle beraber konu esas itibarıyla
ICO kavramı hukuki olarak dikkat çeken yönleriyle ve katılımcının
korunması açılarından ele alınacaktır.
Böylece bu çalışmanın amacı son bir kaç yılın en çok ilgi çeken ve hukuki
tartışma konusu olan ICO kavramının temelinde kullanılan Blok Zincir teknolojisinin
Token türlerinin türlerine göre Token’ların hukuki vasfının en yaygın bilinen
ICO örnekleri üzerinden yatırımcının korunması bakış açılarıyla İlk Dijital
Para Arzına dair uygulama karar ve örnekleriyle ele alınması muhtemel yasal
düzenlemelere dair analiz ve önerilerde bulunulmasıdır.
I – İLK DİJİTAL PARA ARZI – INITIAL COIN OFFERINGS
A) ICO ve Blok Zincir ile İlişkisi
İlk Dijital Para Arz yani ICO’nun sağlıklı bir şekilde
anlaşılması için öncelikle Blok Zincir teknolojisinin ardından Bitcoin ve
diğer Kripto Paranın gelişim sürecinin kısaca üzerinde durulması gerekmektedir.
Fakat bundan önce kısaca belirtmek gerekir ki Para Elektronik Para Blok
Zincir Kripto Para ICO kavramları birbiriyle sık sık karıştırılan veya hatalı
şekilde ilişkilendirilen farklı kavram ve varlıklardır. İnceleme konumuzun hem
kavram hem de çerçevesinin sağlıklı bir şekilde anlaşılması ve ortaya konulması
için bu kavramların tanımlarını kısaca öncelikle ele almak uygun olacaktır.
1 Blok Zincir Temelindeki Kripto Parayla Benzer ve İlişkili
Kavramlar
ICO yani “İlk Dijital Para Arzı” denildiğinde akla ilk gelen
en tanıdık ve merkez kavram paradır. Oysa fonksiyonlarındaki benzerliğine
mukabil kripto para ile klasik anlamdaki paranın arasında oldukça önemli
farklılıklar da mevcuttur. Buna göre paranın kabul gören tek bir tanımı yoktur.
En genel haliyle para sosyoekonomik düzende ürünün hizmetin emeğin ve
borçların ödemesi için kullanılan aynı zamanda kolaylıkla bunun için
kullanılabilen bir başka araca dönüştürülebilen herhangi bir madde ya da
doğrulanabilir kayıt olarak tanımlanabilir. Para olarak kullanılacak nesnenin
ya da aracın toplum tarafından “para” yani ödeme aracı olarak kabul görmesi
şarttır . Türkiye’de Merkez Bankası para ve kur politikalarını düzenlemek ve
banknot dolaşımını sağlamaktan sorumludur. Merkez Bankasının temel amacı fiyat
istikrarını sağlamaktır. Türkiyede Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olan
para basma yetkisi Meclis tarafından süresiz olarak Merkez Bankasına
devredilmiştir. Türkiye’de banknot basma ve ihraç imtiyazı tek elden Merkez
Bankası’na aittir. Buna göre bir diğer ifadeyle Türkiye’de para TCMB
tarafından kağıt veya madeni şekilde basılan ödeme aracı şeklinde
tanımlanabilir .
Elektronik para ise 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet
Mutabakat Sistemleri Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki
Kanun’da ; “elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon
karşılığı ihraç edilen elektronik olarak saklanan bu Kanunda tanımlanan ödeme
işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden
kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak
kabul edilen parasal değer” olarak tanımlanmıştır. Burada paraya elektronik
özellik veren ihraç eden kuruluş muhakkak bir fon karşılığında ihraç
edilebilme şartı ve elektronik olarak saklanması şeklinde tespit edilmektedir.
Konuyla ilgili kullanılan bir diğer kavram olan sanal para
da bir dijital para türüdür.
Makalenin tam metni için