En başından beri kripto paraları emtia gibi değerlendirmenin hatalarından bahsediyorum. Şimdi başımıza vadeli işlemler piyasası çıktı.
Emtiaların ve Merkez Bankası gibi otoritelerin bastıkları paraların vadeli piyasalarda işlem görmesi normal. Çünkü arz ve talep dengesizliklerinden doğacak dalgalanmalara karşı korunmak için vadeli işlemler piyasasında pozisyon almak riskleri azaltır.
Ancak bireylerin enerjisinden yaratılan otonom/anonim değerlerin vadeli işlemler piyasasında işlem görmesi aslında kapitalist sistemin çatırdayan halini buraya da bulaştırmak anlamına geliyor. Bana kalırsa kripto paraların spot veya vadeli piyasalarda işlem görmesi esas işlevlerini yerine getirmelerini geciktiren talihsiz bir gelişme. Bunun arkasında elbette insanoğlunun ısrarcı ve aç gözlü yapısı var.
Öncelikle alışveriş fonksiyonunu tam olarak yerine getirmesi gerekirken para kazanma ya da kibarca yatırım fonksiyonunun öne çıkarılması BITCOIN dahil birçok kripto paranın fiyasko yaşamasına sebep olabilir. Sanıyorum otonom bir şekilde başlayan bu serüvenin başarısız olması için bazı otoriteler devreye giriyor.
Vadeli Piyasalarda kripto paraların değer kaybetmeye başlaması gelecek beklentilerinin de olumsuz bir hale dönüşmesine sebep olacaktır. Üç yüz yıldır devam eden düzenin olduğu gibi kalması için 5060 milyar doların gözden çıkartılabileceği unutulmamalı. Belki de kripto paraların tabiatı gereği “sahipsiz” olması sağa sola savrulmalarına yol açıyor.
O zaman bu değerlere sahip çıkacak olan anonim kitleler olmalı. Kripto paraları satın alıp bunlardan sürekli türev enstrüman yaratmaya çalışanların oyunlarını bozacak bir “halk hareketi” mutlaka oluşmalı. Belki de blok zincir mekanizmasının hızla yerleşmesi ve dünyayı kapsaması böyle bir hareketin tetikleyicisi olabilir.
Ancak “bilgi çağına ait” bir değeri bir önceki çağın piyasa enstrümanlarının insafına terk edersek çürümekte olan parasal sisteme suni teneffüs yapmış olacağız. Sonuç değişmeyecek ama sonuç gecikecek diyebilirim.