Talep ve arz geleneksel finans ekonomisini ayakta tutuyor ve kripto piyasasında da durum böyle. 2020de yüzde 300ün üzerinde getiri sağlamayı başaran Bitcoin yatırım portföylerinde yüksek sayıda Bitcoin bulundurmaya devam ettikleri için birçok yatırımcı tarafından bir değer deposu olarak kabul edildi.
BTC piyasası yükseldikçe yatırımcılar Bitcoinlerine tutunmak ve borsalarda bırakmamak istediler. Bu borsalardaki arz kıtlığına ilişkin bir anlatı yarattı. Mart 2020deki büyük düşüşten bu yana borsalardaki yüzde dengesi% 21 düşerken fiyat yükselmeye devam etti. Aşağıdaki tablo bu ters ilişkiyi gösteriyor.
Sunulan değer negatif olsa da 2017de belirtildiği gibi tüm kripto pazarının değeri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir.
BTC Kıtlığı Daha Fazla Yükseliş Anlamına Geliyor
Son boğa koşusundan önce borsalardaki yüzde bakiyesi yüzde 15 düşmüş ve Bitcoinin değeri 10 bin dolara yakındı. Borsalarda arzdaki düşüşün ardından Bitcoin değeri o sırada 20 bin dolarlık tüm zamanların en yüksek seviyesine yaklaştı. Bu kıtlığın bir yay olarak hareket ettiği ve piyasada bir kez daha benzer bir eğilim biçimi olarak BTCnin fiyatının daha sonra daralmasına neden olabileceği açıklandı.
Bu teori piyasadaki değişen hacim eğilimleri tarafından da desteklendi. Mart 2020de fiyat düştüğünde BTC borsasından para çekme işlemlerinin sayısı ve büyüklüğünde bir değişiklik oldu.
2019un başlarında birikime 10-100 Bitcoin arasında para çekme hakimken Mart 2020ye kadar bu para çekme işlemlerinin boyutu 100-1000 Bitcoin arasında artmıştı.
Böylesine yapısal bir değişiklik piyasanın büyük miktarda dijital varlık tutan büyük yatırımcılarla dolu olabileceğinin bir işaretiydi. Bu büyük para çekme işlemleri yalnızca kripto piyasasının geleceği ile ilgili yatırımcı tutumundaki olumlu duyguyu gösterebilir. Piyasadaki bu kıtlık 2021de Bitcoin için daha fazla yükseliş anlamına gelebilir.