Genel görüşe göre 2017 büyük bitcoin fiyat yükselişinin arkasında küçük yatırımcılar vardı. Bir sonraki Bitcoin artışı ise kurumsal yatırımcıların piyasaya girmesiyle yaşanacaktı.
İşte bu kurumsal yatırımcılara yönelik olarak açılan Bitcoin ödemeli türev platformu Bakkt’ta hacimlerin çok düşük kalması bir anda hayal kırıklığına neden oldu.
Ancak başka veriler orta ve büyük sermaye sahiplerinin zaten artan bir hızla Bitcoin topladığını gösteriyor. Dijital varlık fonu Grayscale üçüncü çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 300 artışla 254 milyon dolar düzeyinde rekor yüksek yatırım aldığını açıkladı. Bu yatırımların üçte ikisini Bitcoin oluşturdu. Üçüncü çeyrekte gerçekleştirilen yatırımların yüzde 84’ü yıl boyunca yapılan yatırımların ise yüzde 83’ü kurumsal yatırımcılardan geldi.
BitInfoCharts’ın verilerine göre ise 17 Eylül itibariyle en az 10 Bitcoin tutan adreslerin sayısı 157.210 ile tarihi yüksek seviyeye ulaştı.
Glassnode verilerine göre de 1000’den fazla Bitcoin tutan adreslerin sayısı 201718 dönemindeki fiyat yükseliş döngüsünde 1500’lere düşmesinin ardından; 2019 yılı başında tırmanışa geçerek 2100’e yaklaştı. Coin Metrics analisti Willy Woo’ya göre bu artış hızı Bitcoin’in erken dönem madencilik günlerini hatırlatıyor. O dönemde adeta bedava olan 1000 Bitcoin’in bugün 8 milyon dolardan fazla yani yaklaşık 50 milyon TL’ye mal olduğunu unutmamak gerek.
Neden Bitcoin?
Peki orta ve büyük sermaye sahipleri neden ciddi bir şekilde Bitcoine yöneliyorlar? Bence kurumsal yatırımcılar Amerikan merkez bankası FED’in liderliğinde tüm dünyada 2008’den bu yana uygulanan para politikalarına güvenini kaybediyor.
2008 Krizi’nde batan klasik finans sistemini kurtarmak için FED faizleri sıfıra indirmesinin ardından 200 yıllık Amerikan tarihinde basılan Merkez Bankası parasının 4 katını bastı. Milli Gelire oranı bakımından Avrupa ABD’nin 2 katı Japonya 5 katı İsviçre ise tam 6 katı para bastı! Faizler hepsinde sıfıra hatta tarihte görülmemiş şekilde eksiye düştü!
FED Ekonomi düzelince faizleri tekrar eski seviye olan yüzde 45’lere çıkaracağını ve bastığı paraların en az yarısını piyasadan toplayıp yakacağını söylemişti. 2019 yılına girdiğimizde bu program uygulamadaydı. Ancak faizler yüzde 25’e çıkarılmış ve basılan paranın yüzde 17’si yakılmıştı ki klasik borsalar hızla düşmeye başladı. Bu da yetmezmiş gibi ABD gecelik borçlanma piyasasında likidite bir anda kurudu. Çaresiz kalan FED faiz indirmeye başladı; para yakmayı durdurdu hatta yeniden para basmaya başladı.
Bir yıl içinde 2008’den beri uygulanan politikaların iflas etmesi ve uygulamada olan bir politika setinin tam tersine geçilmesi akıllı yatırımcıları ürküttü. Merkez bankalarının limitsiz para basmasına karşı üretimi sınırlı olan Bitcoin Altın ve Gümüş gibi parasal varlıklara ilgi artış gösterdi.
Dünya Altın Konseyi’ne göre 2019’un ilk altı ayında dünya merkez bankalarının altın alımları 374 tonla söz konusu dönem için tarihi rekor seviyeye ulaştı. Yine borsa yatırım fonlarının (ETF) Altın yatırımları da Eylül ayında 75 ton artışla 2808 tona ulaşarak rekor kırdı. Gümüşte ise JP Morgan 2011 yılından bu yana bir özel kuruluşun tarihte biriktirdiği en büyük fiziki gümüş varlığını topluyor.
İnsanların yönettiği merkez bankalarına güven kaybolurken otomatik merkez bankası Bitcoin ve doğal merkez bankaları Altın ve Gümüş’e talebin daha da artacağını düşünüyorum.
