2020 Yılının son çeyreğinden itibaren başta Bitcoin olmak üzere kriptoparalarda adeta bir devrimler dönemine girdik.
Bir anda çok önemli olaylar ardı ardına yaşanmaya başladı. Örneğin Blackrock Guggenheim Citibank vb dev küresel finans şirketlerinin müşterilerine kriptopara tavsiye etmesi hatta Bitcoin için en cömert tahminleri yapmaları; MicroStrategy’nin Bitcoin ile rezerv tutmaya başlaması İran Merkez Bankası’nın Bitcoini dış ticarette kullanacağını açıklaması PayPal’ın müşterilerine kriptopara saklama ve alımsatım hizmetleri sunmaya başlaması Miami Valisi’nin şehrin kaynaklarını Bitcoin’de değerlendirmeyi düşünmesi ABD’li bankacılık denetleme kuruluşu OCC’nin önce Bitcoini yasaklamayı düşünmediklerini açıklaması ve ardından bankalara halka açık blockchain kullanma ve dolara bağlı kriptopara çıkarma izni vermesi vb artık hızına yetişemediğimiz bir dolu devrim niteliğinde olay meydana geldi.
Bu gelişmeler günlerce manşetleri süsledi ve bolca tartışma konusu oldu. Ancak bazı devrimler de sessiz sedasız gerçekleşiyor.
Mesela 33 trilyon $’lık müşteri portföyü ile dünyanın en büyük varlık yönetim şirketlerinden biri olan Fidelity’nin 9 Aralık 2020 tarihli açıklaması. Fidelity burada artık nakit kredi verirken Bitcoini ‘teminat’ olarak kabul edeceğini duyurmuştu. Günümüz klasik finans sisteminin nasıl işlediğini bilenler için bu tarihi önemde bir olaydır.
Çünkü bugün kullandığımız sınırsız dolar sisteminde paranın yaklaşık %8090’ı her kademede bazı teminatlar karşılığı açılan krediler ile üretilir. Bu teminatlar genelde devlet borçlanma kağıtları yani hazine tahvil ve bonolarıdır. Bunun yanında emlak ve şirket bonoları ile Altın da teminat olarak kullanılır.
Devlet emlak ve şirket bonoların küresel piyasa değeri 105 trilyon $ Altının piyasa değeri ise 12 trilyon $ civarındadır. İşte Bitcoinin de teminat olarak kullanılması en büyük kripto paranın da toplamda 117 trilyon $’a ulaşan bu piyasadan pay alacağı anlamına gelir. Bitcoin bu devasa piyasadan küçük bir pazar payı alsa bile fiyatın bundan nasıl olumlu etkileneceği açık.
İşte geçtiğimiz hafta kriptoparalar için sessiz sedasız yeni bir devrim daha gerçekleşti. Yıllarca acaba ABD kriptoparaları yasaklar mı diye bir korku vardı. Oysa aynı ABD’nin devlet kurumu OCC 13 Ocak’ta tarihte ilk defa bir dijital para kuruluşuna bankacılık lisansı verdi.
Sözkonusu tarihi lisansı bir kriptopara saklama firması olan Anchorage aldı. OCC konu hakkında yaptığı açıklamada Anchorage ile sermaye ve likidite gereksinimleri ve risk yönetimi hakkında bir işletme sözleşmesi yaptıktan sonra şirkete federal bankacılık lisansının verdiklerini belirtti. Böylece Anchorage hepsinden tek tek izin alma gereği olmadan tüm eyaletlerde bir dijital para bankası olarak faaliyet gösterebilecek.
Bu şekilde dünya finansının merkez ülkesinde kripto para borsalarının ardından dijital para bankalarının da doğuşunua tanıklık etmiş oluyoruz. Anchorage’ın Bankacılık lisansı alması ile şimdiye kadar konuya mesafeli yaklaşan bir çok birey ve kuruluş başta Bitcoin olmak üzere kriptoparalara ve blokzincir projelerine çok daha güvenle yatırım yapabilecek.
Bir dijital banka olarak Anchorage kriptopara sektörüne girmek isteyen 100’lerce başka bankaya artık hizmet verebilecek. Bu şekilde hem banka müşterileri hem de kurumsal yatırımcılar için Bitcoine ve kriptoparalara hızla giriş yapmak çok daha kolay olacak.
Fortune dergisinin sorularını yanıtlayan Anchorage CEO’su Nathan McCauley aldıkları bankacılık lisansının kripto varlıklar hakkında büyük bir değişime işaret ettiğini belirtti. McCauley dijital para bankalarının faaliyete geçmesi ile daha büyük şirketlerin bir rezerv varlık olarak kriptopara kullanma yolunda Square ve MicroStrategy örneklerini izlemesini beklediğini de kaydetti.
Anchorage şimdiden aralarında Visa’nın da bulunduğu yatırımcı şirketlerden 57 milyon $ fon topladı. Bu miktarın önümüzdeki aylarda daha da artması bekleniyor.
Bu arada Dijital para bankalarının sayısı da her an artabilir. Kriptopara şirketlerinden BitPay ve Paxos da Aralık ayında bankacılık lisansı almak için OCC’ye başvurdu.
Kriptoparaların yeni sessiz devrimi olarak ‘dijital para bankaları’ artık hayatımızda. Yükseliş sezonunda hayırlı haberlerin devamı dileğiyle…