featured

Panik bittiğinde olacaklara hazır mıyız ?..

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Önce Fed Yönetiminin sonra da Merkez Bankasının yaptığı son acil faiz indirimi piyasalardaki paniğin iyice artmasına sebep oldu. Herkes “acil durum” koduyla çalışıyor diyebiliriz. Merkez Bankasının tek hane denemesi yapacağını söylemiştim zaten. “Haklı çıktım” diyenlerden hoşlanmam. Demiyorum bu sebeple. 

Elbette Merkez Bankalarının eliden gelen fonlama maliyetini düşürüp likiditeyi artırmak. Bunun haricinde kalan müdahalelerin ciddi bir etkisi olmayacak.

Şu ana kadar herhangi bir ülkeden vergi indirimleri yoluyla piyasaya destek verilmesi adına bir adım atıldığını görmedim. Gelir ve Kurumlar vergisi ödemeleri ertelemek iyi niyetli bir hamle ama devlet alacağından pek vaz geçmiyor.  Dolayısıyla para politikası araçlarıyla müdahale ediliyor. Eğer beklenen etki ortaya çıkmazsa büyük ihtimalle vergi indirimleri kaçınılmaz olacak. Bu durumda bütçe açıklarının artacağını öngörebiliriz. Yavaşlayan ekonomik aktivite karşısında bir yandan kamu harcamaları artırılıp diğer taraftan vergiler düşürüldüğü zaman borçlanma tek seçenek olarak ortaya çıkacak. Tabii böyle olursa da faizlerin yükselmesi kaçınılmaz olur.

“Bu aşamada Mega Proje hevesleri ertelenmeli…”

Ancak Merkez Bankaları faizleri düşük tutmaya devam ettikçe piyasa faizleri ile politika faizleri arasındaki makasın açılması beklenebilir. Rahatlıkla yönetilebilecek bir durum değil elbette. 

Bu aşamada hem virüsle mücadele hem de ekonomik yan etkileri ile mücadelede atılan adımlara eleştiri getirmenin fayda değil zarar getireceğine inanıyorum. Sadece tavsiyede bulunabiliriz. Mesela bu aşamada herhangi bir mega proje için start verilmemeli. Aksi taktirde bu bir “güç gösterisi” olarak değil “realiteden uzak davranış” olarak adlandırılır ve Türkiyenin bugüne kadar verdiği mücadelenin boşa gitmesi gibi bir sonuç yaratabilir. 

Eldeki kaynakların nokta atışı ve yeterli derecede kullanılması gereken bir süreçte olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Elbette yatırımcıların bu sürecin ebediyete kadar devam etmeyeceğinin bilinciyle panik geçtikten sonra piyasalara dönüş yapacağını da hesaba katmak lazım. Dolayısıyla 2008 krizinde olduğu gibi toparlanma yine Uzak Doğudan başlayacak ve dalga dalga dünyaya yayılacak. Yani önce Çin ve Uzak Doğu Borsaları ardından da ABD Borsaları toparlanacak. 

Sonuç olarak hiç bir fırtına sonsuza kadar devam etmeyecek. Dünyanın yükünü çeken piyasalar toparlanmadan bu fırtınanın dinmesi de mümkün değil. Dolayısıyla gözüm kulağım sürekli uzak doğuda. Ancak virüs ile alakalı olarak iyi haber gelmesi gerekiyor önce. Ondan sonra toparlanma beklenen de hızlı gerçekleşecektir diye düşünüyorum.

Panik bittiğinde olacaklara hazır mıyız ?..