Dünyanın bugün kullandığı küresel para sistemi 1971 yılında kuruldu. O tarihe kadar Amerikan Doları ve ona bağlı olan tüm dünya para birimleri altın karşılığı basılıyordu.
Bankaya dolar veya başka bir kağıt para götürdüğünüzde banka size onun karşılığı olan altını ödemek zorundaydı.
ABD İkinci Dünya Savaşı sonunda 20.000 ton altın biriktirmişti. Fakat Washington sürekli dolar bastı. Çok dolar basıldığını görenler dolarları bankaya götürüp karşılığı olan altını tahsil ettiler. Böylece 1971’de Amerika’nın altın varlığı 8000 ton civarına kadar düştü.
Daha da fazla altın kaybetmek istemeyen Başkan Nixon doların altın karşılığını ‘geçici olarak’ kaldırdığını ilan etti. 49 Yıl geçti bu bağlantı tekrar kurulmadı.
Doların arkasında hiçbir şey kalmayınca dolara bir şekilde talep oluşturma sorunu ortaya çıktı. Amerika bunu petrol üreticilerini özellikle en büyük üretici Suudi Arabistan’ı ürününü dolar ile satmaya mecbur tutarak çözdü. Petrolünü dolar dışında satmak isteyen Saddam Kaddafi Chavez gibi liderlerin başına gelmedik kalmadı.
Bu hafta sonu Suudi Arabistanın yaptığı hamle ise adeta Petrodolar sisteminin sonu mu geldi sorusunu akıllara getirdi.
Geçen hafta OPEC Petrol fiyatlarının daha da düşmesini engellemek için üretimde kesintiye gitmek istedi. Ancak Rusya bunu onaylamadı. Suudi Arabistan karşı hamle olarak hafta sonu bir fiyat savaşı başlattı. Rusya’nın da sattığı ürünlerde fiyatları kırdı.
Ekonomileri petrole bağlı tüm orta doğu borsaları hafta sonu ve devamında büyük kayıplar yaşadı. Bu iş Amerika’yı da vuracak çünkü yüksek maliyetle üretim yapan kaya gazıpetrolü şirketleri bu düşük fiyatlarla zor durumda kalacak.
Petrol fiyatları düşmeye devam ederse para birimlerini dolara sabitlemiş petrol satıcılarının bu ‘peg’ yani kur çıpaları da tehlikeye girecek. Çıpalar kırılabilir ve birçok petrol satıcısı ülke daha da zor duruma girebilir.
Zaten başta Suudi Arabistan olmak üzere bu ülkelerin çoğunun bütçeleri savaş vs masraflar nedeniyle delik. Petrol fiyatlarının 100 dolarlardan 50 dolar seviyelerine düşmesi bile bu ülkeleri çok zorlamıştı. Şimdi 30 hatta 20 dolarlar konuşuluyor.
Bloomberg’in David Fickling imzası ile yayınladığı bir analize göre Suudi Arabistan’ın bütçesini denkleştirebilmesi için gerekli petrol fiyatı 83 dolar civarında. Rusya için ise bu fiyat sadece 42 dolar. Amerika’daki üreticilerin zarar yazmaması için gerekli fiyat ise 44 dolar düzeyinde.
Ancak Suudi Arabistan bütçe açığıyla yoluna devam edebilir. Rusya da. Bu ülkeler düşük faizlerle borçlananilir. Çünkü devlet borçları düşük. Arabistan’ın Nisan 2030 vadeli devlet borçlanma tahvili faizi %238. Rusya’nın 10 yıllık tahvilinin faizi ise %256. Oysa Amerikalı kaya petrolü şirketleri mali durumları bozuk olduğu için şuan %10’larla finanse ediliyor.
Kısacası Suudi Arabistan sadece Rusya’ya değil ABD’ye de savaş açmış oldu. Bu nedenle “Petrodolar sistemi çöküyor mu?” diye sormak gayet mantıklı.
Şimdi bu tablonun üzerine Çin’in Mart 2018’de Petroyuan kontratı çıkardığını hatırlayın. Çin petrolü dolarla değil kendi para birimi yuan ile alıyor. Ancak yuan elde eden satıcıya bu yuanları Şangay altın borsasında altına çevirme garantisi veriyor. Böylece Pekin 1971’de ABD’nin kopardığı altın bağını tekrar kurmuş oluyor!
Ayrıca Venezuela’nın Bitcoin ve Ethereum ile petrol satmaya başladığını ve 2019 Eylül’ünden bu yana Venezuela merkez bankasının kripto paraları resmi rezervlerine ekleme çalışması yürüttüğünü de unutmayın…